- II. Edebiyatta Büyülü Gerçekçilik
- III. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Özellikleri
- IV. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Başlıca Yazarları
- V. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Temel Temaları
- VI. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Eleştirel Kabulü
- VII. Büyülü Gerçekçiliğin Edebiyattaki Tesiri
- Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Öğretilmesi
- IX.
Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğe
II. Edebiyatta Büyülü Gerçekçilik
III. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Özellikleri
IV. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Başlıca Yazarları
V. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Temel Temaları
VI. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Eleştirel Kabulü
VII. Büyülü Gerçekçiliğin Edebiyattaki Tesiri
VIII. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Öğretilmesi
IX.
Temel Sorular
Antet | Özellikler |
---|---|
Büyülü Gerçekçilik |
|
Modernist Edebiyat |
|
Büyüleyici Öyküler |
|
Edebiyatta Büyülü Gerçekçilik |
|
Büyülü Gerçekçilik ve Modernizm |
|
II. Edebiyatta Büyülü Gerçekçilik
Büyülü gerçekçilik, 1920’lerde ve 1930’larda Latin ABD’da ortaya çıkan yazınsal bir türdür. Gerçekçilik ve fantezinin harmanlanması ve sosyal ve politik sorunları keşfetmek için esrarengiz unsurların kullanılmasıyla karakterize edilir.
“Büyülü gerçekçilik” kavramı ilk defa 1925 senesinde Alman sanat eleştirmeni Franz Roh tarafınca ortaya atıldı. Roh, bu kavramı realist ve fantastik öğeleri birleştiren bir fotoğraf stilini tarif etmek için kullandı.
Büyülü gerçekçiliğin edebiyattaki ilk büyük eseri Miguel Ángel Asturias’ın romanıdır Sayın Başkan (1946). Bu roman, Orta ABD ülkesindeki zalim bir diktatörün öyküsünü konu alıyor. Asturias, o dönemde Latin ABD’da yaygın olan siyasal baskıyı ve sosyal eşitsizliği keşfetmek için esrarengiz gerçekçiliği kullandı.
Büyülü gerçekçiliğin öteki mühim eserleri içinde Gabriel García Marquez’in romanı da yer alır. Yüz Senelik Yalnızlık (1967) ve Isabel Allende’nin romanı Ruhlar Evi (1982). Bu romanlar esrarengiz gerçekçiliğin dünya genelinde popülerleşmesine destek oldu.
Büyülü gerçekçilik, Avrupa, Afrika ve Asya dahil olmak suretiyle dünyanın dört bir yanından yazarlar tarafınca kullanılmıştır. Siyaset, tarih ve kültür dahil olmak suretiyle fazlaca muhtelif temaları keşfetmek için kullanılabilen fazlaca yönlü bir türdür.
III. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Özellikleri
Büyülü gerçekçilik, realist ve fantastik öğeleri harmanlayan bir yazınsal türdür. Çoğu zaman hüviyet, tarih ve fert ile topluluk arasındaki ilişki temalarını keşfetmek için kullanılır.
Büyülü gerçekçiliğin tanımlayıcı özelliklerinden bazıları şunlardır:
- Realist bir ortamda esrarengiz unsurların kullanması
- Reel ile fantastik arasındaki çizgilerin bulanıklaşması
- Fantastik bakış açısıyla evrensel temaların keşfi
- Sembolizm ve alegorinin kullanması
- Bayağı ve sıradışı olanın bütünleşmesi
Büyülü gerçekçilik, tanımlanması zor olabilen kompleks ve fazlaca yönlü bir türdür. Sadece gerçekçilik ve fantezinin benzersiz karışımı onu edebiyatta popüler ve etken bir tür haline getirmiştir.
IV. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Başlıca Yazarları
Aşağıda edebiyatta esrarengiz gerçekçiliğin mühim yazarlarından bazılarının sıralaması yer almıştır:
- Alejo Carpentier (Küba)
- Isabel Allende (Şili)
- Gabriel García Marquez (Kolombiya)
- Jorge Luis Borges (Arjantin)
- Octavio Paz (Meksika)
- Mario Vargas Llosa (Peru)
- Carlos Fuentes (Meksika)
- Salman Rushdie (Hindistan)
- Eduardo Galeano (Uruguay)
Bu yazarların tamamı esrarengiz gerçekçiliğin klasik örnekleri olarak biri olan eserler yazmışlardır. Hikayeleri çoğu zaman realist ortamlara dokunan fantastik öğeler ihtiva eder ve benzersiz ve genellikle gerçeküstü bir atmosfer yaratır. Bu yazarlar hem keyifli aynı zamanda düşündürücü hikayeler yaratma kabiliyetleri sebebiyle methiye almıştır ve eserleri esrarengiz gerçekçiliğin yazınsal bir tür olarak gelişiminde mühim bir etkiye haiz olmuştur.
V. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Temel Temaları
Edebiyatta esrarengiz gerçekçiliğin temel temaları şunlardır:
- Gerçeklik ile düşlem arasındaki çizgilerin bulanıklaşması
- Bilinçaltının keşfi
- Mit ve folklorun kullanması
- Toplumsal ve politik normların eleştirisi
- İnsanlık durumunun keşfi
Bu temalar çoğu zaman esrarengiz gerçekçiliğin karakteristik gerçekçilik ve düşlem karışımının kullanımıyla araştırılır. Mesela, esrarengiz realist bir romanda uçabilen bir karakter ya da konuşan hayvanlarla dolu bir kasaba bulunabilir. Bu fantastik öğeler, romanın temalarını, roman daha realist bir tarzda yazılmış olsaydı olası olmayacak bir halde araştırmak için kullanılır.
Büyülü gerçekçilikte gerçeklik ile düşlem arasındaki çizgilerin bulanıklaşması, insanların dünyayı deneyimleme biçiminin bir yansıması olarak görülebilir. Birçok insan için reel olan ile hayal edilen arasındaki çizgi daima net değildir. Büyülü gerçekçilik, yazarların bu çizgilerin bulanıklaşmasını hem aydınlatıcı aynı zamanda keyifli bir halde keşfetmelerine imkan tanır.
Büyülü gerçekçilikte bilinçaltının keşfi bir öteki yaygın temadır. Büyülü realist yazarlar çoğu zaman bilinçaltının işleyişini temsil etmek için esrarengiz öğeler kullanırlar. Mesela, bir karakterin uçabildiği bir rüyası olabilir ve bu, bilinçaltının içerisinde bulunmuş olduğu durumdan kaçma arzusunu temsil edebilir.
Büyülü gerçekçilikte mit ve folklor kullanması, yazarların eserlerini geçmişin geleneklerine bağlamasının bir yoludur. Büyülü realist yazarlar, aşk, yitik ve ölüm benzer biçimde evrensel temaları keşfetmek için çoğunlukla mitleri ve folkloru kullanırlar.
Toplumsal ve politik normların eleştirisi esrarengiz gerçekçilikteki bir öteki yaygın temadır. Büyülü realist yazarlar çoğu zaman eserlerini statükoya meydan okumak ve topluluğun baskıcı olabileceği yolları keşfetmek için kullanırlar. Mesela, esrarengiz realist bir romanda ırkçılık ya da cinsiyetçiliğin kurbanı olan bir karakter yer alabilir. Romandaki esrarengiz unsurlar karakterin baskıya karşı direncini temsil etmek için kullanılabilir.
İnsan durumunun keşfi, esrarengiz gerçekçilikteki son ortak temadır. Büyülü realist yazarlar, eserlerini çoğu zaman bayağı olandan soluk kesen olana kadar insan deneyiminin bütün yelpazesini keşfetmek için kullanırlar. Büyülü realist romanlar, çoğu zaman aşk, yitik, ümit ve umutsuzluk benzer biçimde temaları keşfederek insan durumunun alegorileri olarak okunabilir.
VI. Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Eleştirel Kabulü
Büyülü gerçekçilik komplike eleştirel tepkiler aldı. Birtakım eleştirmenler bu türü dil ve imgelerin yenilikçi ve yaratıcı kullanması sebebiyle övdü, ötekiler ise realist olmadığı ve kaçışçı olduğundan eleştirdi.
Büyülü gerçekçiliğin en biri olan eleştirmenlerinden biri Terry Eagleton’dır. Kitabında Teoriden SonrasındaEagleton esrarengiz gerçekçiliğin Batı medeniyetinin düşüşünün bir emaresi bulunduğunu savunur. Büyülü gerçekçiliğin “siyasal devrimin başarısızlığına karşı bir tür güzel duyu teselli” bulunduğunu yazar. Eagleton ek olarak esrarengiz gerçekçiliği gerçekçilikten mahrum olduğundan eleştirir ve okuyucuların dünyanın sert gerçekleriyle yüzleşmesini engellemiş olan bir kaçış biçimi bulunduğunu savunur.
Öteki eleştirmenler esrarengiz gerçekçilik hikayesinde daha olumluydu. Kitabında Edebiyatta Büyülü GerçekçilikLois Parkinson Zamora, esrarengiz gerçekçiliğin kompleks toplumsal ve politik sorunları keşfetmek için kuvvetli bir çalgı bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor. Zamora, esrarengiz gerçekçiliğin “yazarların, sıradan ya da dogmatik çözümlere başvurmadan çağdaş dünyanın çelişkilerini ve çatışmalarını temsil etmelerine imkan tanıdığını” yazıyor.
Netice olarak, esrarengiz gerçekçiliğin eleştirel kabulü kompleks ve fazlaca yönlüdür. Türe dair kararlı bir görüş yoktur. Sadece, esrarengiz gerçekçiliğin günümüzde de kritik edilmeye ve konuşulmaya idame eden mühim ve etken bir yazınsal tür olduğu açıktır.
VII. Büyülü Gerçekçiliğin Edebiyattaki Tesiri
Büyülü gerçekçilik, hem öteki yazınsal türler üstündeki tesiri aynı zamanda gerçeklik hakkındaki düşünme biçimimizi şekillendirmedeki görevi açısından edebiyat üstünde mühim bir etkiye haiz olmuştur.
Öte taraftan esrarengiz gerçekçilik, fantastikten bilimkurguya ve zamanı kurguya kadar fazlaca muhtelif yazınsal türleri etkilemiştir. Bunun bir sebebi de esrarengiz gerçekçiliğin çoğunlukla reel ile fantastik arasındaki sınırları bulanıklaştırması ve her türden okuyucuya hitap eden bir merak ve ihtimal duygusu yaratmasıdır.
Öte taraftan esrarengiz gerçekçilik, gerçeklik hakkındaki düşünme biçimimizi şekillendirmede de rol oynamıştır. Fantastik olanı insan deneyiminin meşru bir parçası olarak sunarak esrarengiz gerçekçilik, neyin reel neyin reel olmadığına dair geleneksel düşüncelerimize meydan okur. Bu, etrafımızdaki dünyaya dair daha detaylı ve kompleks bir anlayışa yol açabilir.
Netice olarak, esrarengiz gerçekçilik edebiyat ve gerçeklik anlayışımız üstünde mühim bir etkiye haiz olan kuvvetli bir yazınsal türdür. Hem keyifli aynı zamanda düşündürücü bir türdür ve gelecek yıllarda da popüler olmaya devam edeceği kesindir.
Edebiyatta Büyülü Gerçekçiliğin Öğretilmesi
Büyülü gerçekçilik, geleneksel yazınsal kurallara çoğunlukla meydan okumuş olduğu için öğretilmesi zor bir türdür. Sadece, öğrencilerin etraflarındaki dünya hakkındaki eleştirel düşünmelerine destek olabileceği için öğretilmesi fazlaca ödüllendirici bir tür de olabilir.
Büyülü gerçekçiliği öğretirken aşağıdaki temel kavramlara odaklanmak önemlidir:
- Reel dünya problemlerini keşfetmek için esrarengiz unsurların kullanması
- Gerçeklik ile düşlem arasındaki çizgilerin bulanıklaşması
- Hayal gücünün dünyayı anlamamızdaki görevi
Öğrencilere esrarengiz gerçekçiliğin muhtelif örneklerini taktim etmek da önemlidir, böylece türün değişik temaları ve fikirleri keşfetmek için iyi mi kullanılabileceğini görebilirler. Büyülü gerçekçiliğin birtakım klasik örnekleri şunlardır:
- Yüz Senelik Yalnızlık – Gabriel García Marquez
- Ruhlar Evi – Isabel Allende
- Amy Tan’ın Joy Luck Kulübü
Öğretmenler, öğrencilere esrarengiz gerçekçiliğin temel kavramları hakkındaki sağlam bir temel sağlayarak ve misal alabilecekleri muhtelif örnekler sunarak, öğrencilerin bu tür hakkındaki daha derin bir seka geliştirmelerine ve kendi yaşamlarını zenginleştirme potansiyeline haiz olmalarına destek olabilir.
IX.
Büyülü gerçekçilik, basit kategorilendirmeye meydan okuyan kompleks ve fazlaca yönlü bir türdür. Politikten kişisele kadar fazlaca muhtelif temaları keşfetmek için kullanılan bir türdür. Yaratıcılığı ve yenilikçiliği sebebiyle övülen bir türdür, sadece gerçekçilikten mahrum olması sebebiyle de eleştirilmiştir. Netice olarak, esrarengiz gerçekçilik yoruma aleni ve gelişmeye ve değişmeye idame eden bir türdür.
Bu makalede esrarengiz gerçekçiliğin tarihini, özelliklerini ve başlıca eserlerini inceledik. Ek olarak türün eleştirel kabulünü ve edebiyat üstündeki tesirini de ele aldık. Bu yazının esrarengiz gerçekçilik ve edebiyat dünyasındaki yeri hakkındaki daha iyi bir seka sağlamasını umuyoruz.
S: Büyülü gerçekçilik nelerdir?
A: Büyülü gerçekçilik, realist ve fantastik unsurları harmanlayan bir yazınsal türdür. Çoğu zaman hem eleştirel aynı zamanda yaratıcı bir halde sosyal ve politik sorunları keşfetmek için kullanılır.
S: Büyülü gerçekçiliğin birtakım özellikleri nedir?
A: Büyülü gerçekçiliğin birtakım özellikleri şunlardır:
- Realist bir ortamda esrarengiz unsurların kullanması
- Rüyalar ile gerçeklik arasındaki çizgilerin bulanıklaşması
- Toplumsal ve politik konuların keşfi
S: Büyülü gerçekçiliğin birtakım meşhur örnekleri nedir?
Büyülü gerçekçiliğin birtakım meşhur örnekleri şunlardır:
- Yüz Senelik Yalnızlık – Gabriel García Marquez
- Ruhlar Evi – Isabel Allende
- Amy Tan’ın Joy Luck Kulübü
0 Yorum